Prenses Kaguya Masalı ve Bağlı Olduğu Monogatari

Popüler Japon animasyon film evi Studio Ghibli geniş bir film yelpazesine sahip. Yapımlarının çoğu en yüksek hasılat yapan ve en çok beğenilen animasyon filmleri arasında yer aldı.

Tüm dünyada tanınan Studio Ghibli, büyü ve fantezi unsurlarıyla oynayarak her zaman izleyicileri başka bir evrene yolculuğa çıkaran filmler yarattı.

Studio Ghibli yolculuğuna henüz başlamamış olanlar için film sayısı biraz fazla görünebilir. Filmlerin çoğu izlemeye değer olsa da, Studio Ghibli'nin büyüsünü tanımak için görülmesi gereken filmlerden biri de Prenses Kaguya Masalı.

Prenses Kaguya Masalı
Prenses Kaguya Masalı

Prenses Kaguya Masalı

İngilizce adıyla The Tale of the Princess Kaguya. Animasyon tarzı normal Studio Ghibli yapımlarından oldukça farklı olsa da diğer filmlerde olduğu gibi seyirciye açık mesajları var.

Isao Takahata tarafından yazılıp yönetilen film, Takahata'nın uzun bir aradan sonra kalemi eline tekrar alması bakımından da önem taşıyor. Prenses Kaguya Masalı, The Tale of the Bamboo Cutter'a (Bambu Kesicinin Öyküsü) dayanan bir fantastik drama filmidir.

Film bir bambu kesicisi tarafından bambu filizinde bulunan oldukça güzel ve bir elden daha küçük olan Kaguya'nın etrafında geçiyor. İlk sahnelerde bir elden daha küçük ama bir yetişkine benzeyen Kaguya daha sonra normal bir bebek görünümünde dünya hayatına başlıyor. Yine de diğer herkesten çok daha hızlı büyüyor.

Bambu kesicisini babası onun da eşini annesi biliyor.

Prensesi bulduğu yere tekrar giden bambu kesicisi orada çokça altın ve çeşit çeşit elbise de buluyor. Tüm bunları yanlış yorumlaması üzerine yaşadıkları kırsal diyebileceğimiz bölgeyi terk ederek şehre hareket (göç) ediyorlar.

Tabii bu göç prensesin hoşuna gitmiyor ve aslında film bu hoşnutsuzluğu sonlara doğru çok güzel açıklıyor.

Prenses Kaguya Masalı izleyenlerine yaşamdan oldukça şaşırtıcı bir kesit sunmakta da çok başarılı bir yapım olmuş. Isao Takahata'nın geri dönüşü tam anlamıyla ışıltılı olmuş. Takahata aynı zamanda Studio Ghibli'nin kurucularından ve başarılı yazar ve yönetmen stüdyo kurulduktan sonra birçok filme imza atmıştır. 5 Nisan 2018'de 79 yaşında aramızdan ayrılan Takahata'yı Ateşböceklerinin Mezarı adlı filmiyle daha sonra tekrar anacağız.

Şehre taşındıktan sonra prensesin gerçek bir prenses olarak yetiştirmek için bambuların içinde bulduğu altınları kullanan bambu kesicisi sonunda onun için bir isim günü ziyafeti düzenliyor.

Studio Ghibli bu destansı masalın (The Tale of the Bamboo Cutter) içerdiği Kaguya karakterinin ismini aldığı günü çok güzel işlemiş.

Gel gelelim hızla büyüyen prenses soylular hatta imparator tarafından bile merak edilir oluyor ve onunla evlenmek için beş soylu şehirde yaşadıkları konağın kapısına dayanıyor.

Hepsini dinleyen Kaguya, eğer onlar için gerçekten değerliyse bahsini ettikleri hazineleri ona getirmesini isteyerek evlilik tekliflerinden kurtuluyor. Bu beş soylu prensesi dünyada olmayan beş farklı hazine ile kıyaslıyorlar ve prensesin onlar için çok daha değerli bir hazine olduğunu vurguluyorlar ama Kaguya onlardan daha zeki.

İlerleyen sahnelerde bu soyluları uydurma hediyeleriyle yeniden izliyoruz.

Öyle bir an geliyor ki Kaguya kim olduğunu ve neden dünyaya gönderildiğini hatırlıyor. Duygusal olarak yoğun geçen bu sahnelerde artık çok geç olduğunu ve dünya hayatının biteceğini, ait olduğu yere -Ay'a- geri götürüleceğini açıklamak zorunda kalıyor. Bambu kesicisi babası onun için bir koruma planı hazırlasa da başarılı olamıyor.

Prenses Kaguya Masalı incelemesi
Prenses Kaguya Masalı

Filmin arkasındaki hikaye Japon folklorunun unsurlarını içeren bir kurgusal düzyazı anlatısı.

Bambu Kesicinin Öyküsü

Taketori no Okina adlı bir bambu kesici parlayan bir bambu içinde parmak büyüklüğünde bir bebek bulur. Çocukları olmamış olan yaşlı adam ve eşi bebeği kendi kızları gibi büyütmeye karar verir.

Adam daha sonra ne zaman bir bambu kesse içinde altın bulur ve aile kısa zamanda zenginleşir. Sadece 3 ay içinde bir bebekten yetişkin, güzel bir kıza dönüşen prensese Nayotake no Kaguya-hime adını verirler. Kızın adı genç bambunun parlayan prensesi anlamına gelmektedir.

Yaşlı adam ne kadar Kaguya'yı yabancılardan uzak tutmaya çalışsa da güzelliğinin söylentisi her tarafa yayılır ve onu tanımak onunla evlenmek isteyen bir sürü erkek yaşlı adamı ikna etmeye çalışır.

Talipliler arasında yer alan dönemin 5 soylusu yaşlı adamı kızının aralarından birini seçmesi gerektiğine ikna ederler. Evlenmeye ilgisi olmayan Kaguya, talipleri için 5 imkansız görev tasarlar.

Soylular görevleri yerine getiremeyeceklerini bildikleri için hile yapmaya kalkışırlar.

Bir tanesi Buda'nın kutsal ışıkla parlayan kasesini bulamayacağını anlayarak prensese sahte bir taş kase yaptırır ama Kaguya onun kutsallıktan uzak olduğunu söyler. İkinci soylu kişi efsanevi Horai adasını keşfedemediği için orada bulması beklenen mücevher dolu gerçek bir dalı o dönemdeki zanaatkarlara yaptırmaya çalışır ama o da prensesi kandıramaz. Üçüncüsü Çin Ateş Faresi derisinden bir kaftana ulaşamadığı için bir tüccar tarafından kandırılır ve prensesin yolunu tutar. Prenses bu kaftan gerçekse yanmaz der ve ateşle sınar ama kaftan kül olur. Dördüncü soylu ejderhanın boynundan renkli bir mücevher alma görevini tamamlamak için denize açılır ama fırtınadan dolayı bir ejderha bulamaz ve vazgeçer. Beşincisi kırlangıçtan doğan bir deniz kabuğu bulma umudundayken yüksek bir yerden düşer.

Daha sonra Japonya İmparatoru ziyaretine gelir ama Kaguya onu zorlu bir görevle sınamaz sadece reddeder. Reddederken onun ülkesinden olmadığını ve onunla saraya gelemeyeceğini bildirir. Yine de imparatorla temas halinde kalır ve üç yıl boyunca mektuplaşırlar.

Sonraları Kaguya-hime ne zaman dolunayı görse hüzünlenir ve yaşlar gözlerine dolmaya başlar. Onun bu halinden endişelenen yaşlı adam ve eşi onu ne kadar anlatmaya zorlasa da bir şey öğrenemezler.

Neden böyle üzüldüğünü çok sonra kendisi anlatmaya karar verir. Dünyadaki ailesine kendisinin Ay'dan geldiğini ve oraya, Ay halkına, geri dönmesi gerektiğini açıklar. Bulunan altınlar onun dünyadaki bakımı için Ay halkından bir maaştır sadece. Kendisinin bir takım suçları yüzünden buraya gönderildiğini açıklar ama daha fazla bilgi vermez.

Ay'a dönüş günü yaklaşınca imparatora ve ailesine mektuplar yazan prenses üzgün olduğunu ve dünyadaki birçok arkadaşını sevdiğini ama gitmesi gerektiğini bunun bir zorunluluk olduğunu belirtir. Yaşlı adam ve eşine hatıra olarak kendi cübbesini bırakır. İmparatora da yazdığı mektubuna iliştirilmiş ölümsüzlük iksirini gönderir.

İmparator onu koruması için ordusunu gönderse de kimse buna engel olamaz ve dünyadan ayrılarak ait olduğu yere götürülür.

Ay halkı kuş tüyü cübbesini prensese giydirdiğinde dünya halkına karşı tüm üzüntüsünü ve şefkatini unutur.

Ölümsüzlük iksirini yakarak yok etmek isteyen imparator cennete en yakın dağı soruşturur ve Suruga'daki Büyük Dağ olduğunu öğrenir.

Adamlarına emir vererek mektubu ve ölümsüzlük iksirini dağın zirvesine götürüp yakmalarını emreder çünkü imparator, prensesi görmeden sonsuza dek yaşamayı istememektedir.

Günümüzde bu dağ Fuji dağıdır ve o zamanlardan günümüze kadar pek çok kez aktif bir volkanik yanardağ olmuştur.

Bu monogatarinin kim tarafından yazıldığı belli değildir ve 9. ya da 10. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir. Prenses Kaguya Masalı için oldukça güzel bir arka plan olmuştur.

Monogatari: Geleneksel Japon edebiyatında kurgusal düzyazı anlatısıdır.

Ne kadar yüksek bir IMDb puanına sahip de olsa sıkıcı gelebilir ama film bittikten sonra bir şekilde sevdiğini anlıyor insan.

Yorum Gönder "Prenses Kaguya Masalı ve Bağlı Olduğu Monogatari"